Sitemizde Ara

  • "Cehenneme giden yollar iyi niyet  taşlarıyla döşelidir" sözü nasıl gerçek oldu..
  • İçişleri Bakanı’nın tek sözü, Türk Hava  Yolları yönetiminin tek dileği nasıl “yalan” oldu?
  • Resmi açıklamaların kodu çözüldü… Eski Başbakanlık sözcüsünden decoder gibi açıklama…

 

 RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı

 

Özlü bir söz der ki, “Cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşelidir”

İyi niyetin, yorumun, tahminin, dil yaresinin medya karşısında kullanılması halinde ne tür kazalara yol açacağının bir kaç örneğini yaşadık.

THY uçağının, Amsterdam’da inişe geçtiği sırada düşmesi yüzünden gündemde hak ettiği yeri bulamayan Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay’ın “sır dolu” intiharı ile ilgili açıklamalar bu örneklerden ilki.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Özel Harekat Daire Başkanı’nın intiharı ile ilgili gazetecilerin soruları üzerine öyle bir kelime kullandı ki… Sonra bu kelimeden dönmeye kalktı ama artık çok geçti.

Atalay, “Şu an bulgular intihar olarak gözüküyor. Olayın öncesi karmaşık. Savcılığın araştırması devam ediyor, bizim daha fazla bir şey söylememiz mümkün değil” dedi.


Bir gazetecinin “Karmaşık ifadesini kullandınız” diye hatırlatması üzerine Atalay, bu hassas konuda “tahminle karışık” bir medya kazası işlediğinin farkına vardı ve vaziyeti kurtarmaya çalıştı;

“Hayır, o fazla ‘karmaşık’ kelimesini çıkarın, o ifadeyi yanlış kullanmış olabilirim. Şu ana kadar yapılan bulgular, veriler olayın bir intihar olduğunu gösteriyor. Ama bunun öncesi var, yemek kısmı var, sonrası var…”

Atalay, intihar olup olmadığı üzerine spekülasyon yapılan bir konuda “akıl yürütücü” ve “rahat” konuşmasının gerginliğini işte böyle yaşadı.
Türk Hava Yolları’nın Amsterdam’da meydana gelen kazasının ardından da benzer bir örnek yaşandı.

Uçağın düşmesinin ardından “Kazada can kaybı yok” yolundaki “iyi niyetli” açıklamalar, sonrasında dokuz ölü olduğunun ortaya çıkmasıyla kızgınlığa yol açtı.

Medya kendisini kullanılmış ve aldatılmış gibi hissetti.

THY Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü’nün medya karşısında “ölü yok” müjdesini verdiği dakikalarda, THY Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Topçu, bir sohbette “1 ölü 20 yaralı” şeklindeki tahmini “iyi niyetle” dile getiriyordu. Medya ise elbette bu “samimi” sohbete resmi açıklama gibi muamele yapıyordu.

Oysa, aynı saatlerde televizyon ekranına baksalar, uçağın enkazının yanına dizilmiş ve üzerleri örtülmüş cesetlerin görüntülerini göreceklerdi ama onun yerine “iyi niyetli tahmin” yapmayı tercih ettiler.

Sonucu da herkes için acı oldu…

SONUÇ
Resmi makamların açıklamalarındaki alt metnin nasıl "decode" edileceğine ilişkin bir örneğini bu hafta Başbakanlık eski sözcüsü Akif Beki’den öğrendik.

Gazeteciliğe yeniden dönen ve Radikal’de yazmaya başlayan Akif Beki, bir gazetecinin açtığı dava ile ilgili savunma yaparken, şu sözleri kullandı:

“Yapılan bir haber gerçek olsa dahi kişi veya kuruluşlarca yalan olduğu ileri sürülebilir. Bu bir kanaat açıklamasıdır.”

Hürriyet gazetesi muhabiri Hasan Tüfekçi’nin “Başbakanlık korumalarının iftar saatinde görev yerlerini terk ettiği” haberine ilişkin yorumu bu yöndeydi Beki’nin.

Tüfekçi’nin, Beki aleyhine açtığı 30 bin liralık tazminat davasındaki bu savunma ise resmen tarihe geçti.

Vatan Gazetesi yazarı Mehmet Tezkan, Pazar günkü köşesinde şöyle yazmış:

“Artık bir haber için Ankara’nın tepelerinden yalan, yanlış, mesnetsiz kelimesi kullanılarak açıklama yapılırsa bilin ki doğrudur. Teşekkürler Beki…”