Sitemizde Ara

  • “Fikrimi çaldın” tartışması
  • 30 yıl sonra niye Somali’yi hatırladık?
  • Balık yemeği değil, tutmayı öğret bana


RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Baba, iki çocuğunu çağırıp demiş ki, “Ben bugün tarlaya gidip çalışamayacağım. Sizin tarlaya gidip çalışmanızı istiyorum.”

Çocuklardan birisi “Ben gitmek istemiyorum” demiş. Diğeri ise “Ben giderim” demiş.
Ama “Giderim” diyen gitmemiş, gitmek istemeyen ise fikrini değiştirip, tarlaya gidip çalışmış.

Bu hikayeyi aklımıza düşüren CHP ile AKP arasında bu hafta yaşanan Somali polemiği oldu.

Başbakan ve Dışişleri Bakanı, aileleriyle birlikte Somali’ye gideceklerini açıkladılar.  Üstelik, bu açıklamayı yaparken hangi tarihte kesin olarak gideceklerini de bildirdiler.

Bunun üzerine CHP cenahı, “Ama ilk biz düşünmüştük, bizden duydular” şeklinde açıklamalar yaparak, fikirlerinin çalındığını demeye getirdiler.



CHP, “gitsek mi acaba” diye düşünürken, AKP atı alıp Üsküdar’dan çok uzağa, Somali’ye geçmişti bile. Daha doğrusu gazeteci deyimiyle “ön” almıştı.

Buna içerleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirdiği Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, Somali ziyareti için 10 gün önce girişimde bulunduklarını söyleyip, “Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın Somali’ye gitme açıklamalarının kendi girişimlerinin ardından alındığından” dert yandı.

Sonrasında gazeteciler Kemal Kılıçdaroğlu’na Somali’ye gerçekten gidip gitmeyeceği sorunca, “Bayramın birinci günü Somali’ye gitmeyi düşündüğünü” söylemekle yetindi.

Somali üzerinden iktidarla muhalefet arasındaki bu yeni polemik daha çok su kaldırır gibi görünüyor. Ama CHP’nin “Ben de… Ben de…” diyerek yapacağı ziyaret olsa olsa polemik yüzünden ve Başbakan’ın ziyaretiyle karşılaştırmalar üzerinden  gazetelere yansıyacak gibi görünüyor.

Sadece ve sadece “Somali’de boy göstermenin” yetmeyeceğini, AKP cenahında günlerdir yürütülen tüm Somali’ye ilişkin faaliyetleri alt alta yazıp, iyi bir okuma yapanlar ipuçlarını rahatlıkla görebilirler.


SONUÇ

Sabah Gazetesi’nden Emre Aköz, Pazar günkü yazısında her iki liderin Somali konusundaki hamlelerini Amerikalı kovboylara benzetmiş:

“Bana 'Vahşi Batı'da geçen ünlü çizgi roman Red Kit'teki düello sahnelerini çağrıştırdı.
 
Birbirine diş bileyen iki kovboy, kasabanın ortasında karşılıklı durmaktadır.

Kovboy Kemal tam silahına davranırken...Kovboy Tayyip kaş göz arasında silahını çeker, nişan alır ve hedefi 12'den vurur.

Bunun üzerine Kovboy Kemal o meşhur repliğini mırıldanır:
Ama Somali için ilk ben davrandım."

Bir Somali’ye gidiş yarışıdır sürerken, biz yazımızı Somali’nin yaşadığı sıkıntılara gazeteci merakıyla yaklaşan Cengiz Semercioğlu’ndan bir alıntıyla bitirelim istedik.

Cengiz Semercioğlu, Hürriyet Gazetesi’nde Cumartesi günkü köşesinde iki yanı deniz olan Somali’de neden açlık yaşandığını incelemiş:

“Türkiye’nin üçte biri kadar sahili var Somali’nin.
Denizi ton balğı kaynıyor ama açlıktan çocuklar ölüyor.
Neden gidip balık tutmaz bu insanlar?

Birincisi sahil şeridinde yeterli sayıda doğal limanları yok.
İkincisi ve daha önemlisi Somali’de bazı mezheplerde balık yemek günah!
Balık dışındaki midye, karides gibi deniz ürünlerine zaten ellerini sürmüyorlar.

O kadar ki şöyle bir söz bile vardır Somalili göçmenlerin arasında; ‘Balık kokan ağzınla benimle konuşma!’
Alay etmek, karşısındaki aşağılamak için kullanılır.”