• Danışmanı çıra gibi yakan makale…
  • Bir Yeşilçam benzetmesi nasıl çam devirtti?


RAPORU HAZIRLAYANLAR:
Azime Acar & Ender Bölükbaşı



Erzurum’un güzel deyişli bir türküsü vardır.

“Çam dibinde çıra yaktım yanmadı
Bekledim bekledim yarım gelmedi”


Türkünün devamını meraklıları Google’dan bulur, okur.

Bizim lafı getireceğimiz yer yine Erzurum ve yine bir “çam dibi”.

Ama öyle bir “çam dibi” ki söyleyen çamın altında kaldı, çıra gibi de yandı.



Devlet Demir Yolları’nın yolcularına ücretsiz dağıttığı Raillife Dergisi’nin Şubat sayısında, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın Basın Danışmanı Mehmet Aycı imzası ile yayınlanan “Trenden Kaçan oğlan” başlıklı makalede Erzurumlu kadınlarla ilgili öyle ifadeler kullandı ki, “çam devirmek” deyimi sayesinde tekrar gündeme oturdu.

Aycı, makalesinde her nasılsa Erzurumlu kızlarla Yeşilçam arasında bir illiyet bağı yaratmış, bunu da sakınmadan dergideki makalesinde görüş diye döktürmüştü.

Aycı’nın tepki toplayan görüşü aynen şöyleydi:

“Tren Erzurum'a geldikten sonra Yeşilçam'da artist olma heveslisi Erzurum kızları, trenle İstanbul'a kaçarlar, türlü maceralar yaşadıktan hatta çam dibine yatırıldıktan sonra, tabii artist olamadan ancak 'kız gittim, kadın geldim' havasında tekrar memleketlerine dönerler.

Yeşilçam'a varmadan yolda belde İstanbul'da ikna edilenler ayrı, pişman olanlar da ayrı, film çevirmeye başlayanlar yandı gülüm keten helva hikayesidir.

Ve bu hikayenin kaçıs kısmı trenlidir. Gözünü sevdiğim memleketimde kaç kız bavulunu günler önceden hazırlayıp dağlar yakışıklısına kaçar gibi trenle artist olmak için kaçmıştır, bunun istatistiği yoktur, Allah bilir.
 
Kaçanlardan artist olan var mıdır, bunu da Yeşilçam'ın insan hatiratısını çıkarmakla mesul sinema tarihçilerimize, ne sinema tarihçisi, özenti tarihçilerimize sorulmalıdır.

Tren sadece kaçışa tanık olmuştur, vallahi de billahi de bu işte vebali yoktur."



          *     *     *
 
Bedava dağıtılan, promosyon amaçlı dergideki bir ifadenin böylesi bir fırtına yaratacağına Aycı büyük ihtimalle "aymamış"tı...

Olay, hızla ulusal basına sıçrayınca durumu kurtarmak isteyen Bakan Danışmanı, “Bana bu ifadeyi galiba Mustafa Çetin Baydar anlatmıştı” diyerek, topu anlatana atmaya kalktı.

Ama top aynen iade edildi.

“Galiba” diyerek anlattığı söylenen Mustafa Çetin Baydar, “Bir şehir tarihçisi olarak gözlemlerinin çarpıtılarak aktarıldığını, böyle bir ifadesinin kesinlikle söz konusu olmadığını” açıkladı.

Bu arada, Raillife Dergisi, Erzurumlu kadınların topukları altında yırtılıp, parçalanırken Danışman çark edip özür diledi ama özür dilerken de, “Oradaki ‘memleket’ vurgusu bütün Türkiye’nin hikayesidir.” sözleriyle durumdan yırtmaya çalıştı.


SONUÇ

Erzurum’un kadın dernekleri tabii ki olayın peşini bırakmadılar.

Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Zekiye Çomaklı, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı göreve çağırdı.

Erzincanlı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın “komşu oğlu” olduğunu söyleyen Zekiye Çomaklı, “komşuluk kontenjanından Bakan’dan Danışman’ın kellesini” resmen istedi:

"Ulaştırma Bakanı Yıldırım komşu oğlumuz. Erzurumlu kadınların ağabeyisi olarak görüyoruz.

Kendini bilmez eline kalem alarak yazar diye ortaya çıkanları, bunu kontrol etmeyen sorumluları yanına alarak özür dilettirecek ve görevden alacaktır.

Biz kadınlar olarak bunu bekliyoruz. Bunun öyle yazılı açıklamayla, özürle hallolmayacağının bilincindeyiz. Kimse bizi kandırmasın.

Komşumuzun oğlunu, bunu temizlemeye davet ediyoruz. Aksi takdirde bu kalabalığın en az yüz katıyla Ankara'ya doğru yola çıkacağız."


Bakan, komşuluk hakkını helal etmeyen kadınların öfkesine sessiz kalamadı ve “tekrar yaşanmaması” temennisi ile danışmanını görevden aldı:

“Bunu yapanın benim bakanlığımın personeli olması, durumun vahametini değiştirmez. Bu arkadaş gerekli karşılığı görmüş, mevcut görevinden alınmıştır.

Ben bir kez daha başta Erzurumlu hemşehrilerimiz, hanımlarımız olmak üzere tüm kadınlarımızdan özür diliyorum.

Böyle bir olayın tekrar yaşanmamasını temenni ediyorum.”


Erzurumlu kadınların bugünlerde dilinde şu Erzurum deyişi var:

"Bir zifir karanlıkta düştüm yola
Vurdum yolumu dağlara
Can görirem, cin görirem, korkmirem
Kükremiş aslan görirem, korkmirem
Bir yobaz insan görirem, korkirem
Onun bana can alıcı fikirlerinden
Can alıcı zikirlerinden
korkirem balam, korkirem."